Yiit'in Dubai Günlüğü

Wednesday, March 08, 2006

Oman, Qatar...

Binbir toplantı yapmak üzere üç günlük bir seyahate çıktım. Sırasıyla Oman'a, oradan da Qatar'a gidilecek. Sabah havaalanında Ajay'le buluşuyoruz. Gayet havalı bir şekilde otomatik check-in yapan makinanın başına geçiyoruz, parlak karavatlarımız ve kuru temizlemeden yeni çıkmış takımlarımızla, check-in gişelerinin önünde upuzun kuyruk olmuş diğer yolcuları aşağılarcasına...Dört dakika sonra makine kartlarımızı yutuyor ve biz de normal insanlar gibi kuyruğa katılıyoruz, yeryüzüne hapsolan Paladin gibi... Uçağın kalkmasına onbeş dakika kala bekleme salonundayız, anons yapılıyor, bir onbeş dakika rötar varmış...Boğazına düşkün olan Ajay, "Haydi" diyor, "Marhaba Lounge'a gidelim, benim golden amex var ayıptır söylemesi, beleş kahvaltı ederiz", bayılıyorlar beleşe! Biniş kartlarımızı kapıdaki abilere teslim ediyoruz, "beş dakika sonra söz geri gelicez çok çişimiz geldi" felan diyoruz, çıkıyoruz kahvaltı etmeye...Geri döndüğümüzde öğreniyoruz ki bir onbeş dakika daha rötar var. Gerisin geri dönüyoruz Marhaba Lounge'un rahat deri koltuklarına...Sonra ben uyuyorum, ne kadar olduğunu bilmiyorum, Ajay'in dürtmesiyle uyanıyorum, "Kalk, Yiğit Kalk! Herkes bizi arıyor!!"

Meğerse ben uyurken ve Ajay telefonundaki garip oyunu oynarken bütün yolcular uçağa binmiş, herşey hazır, teorik olarak biz de içeride görünüyoruz! Uyanığın birisi farkediyor bizim olmadığımızı, heryerde bizi arıyorlar! Siz hiç o yolcuları uçağa taşıyan basık, garip otobüslere tek başınıza bindiniz mi? Benim için bir ilk oldu açıkçası! Şöför şaşkın, kim bunlar, nereye götürücem ben bunları felan diye soruyor sağa sola. Pistin kenarında bir yerlere doğru ilerliyoruz. Ara sıra bir uçağın yanında duruyoruz. Şöför camdan pilota bağırıyor: "Muscat uçağı bu mu?" diye...Olumsuz cevabı alarak tekrar yolumuza devam ediyoruz, uçağımızı arıyoruz!! Bir ara iyice garip birşey oldu, kendimizi şehir trafiğinde bulduk! Neyse sonra hemen tekrar geri girdik piste..Uzatmayalım, bir şekilde uçağımızı bulduk. Hostesler kapıda karşıladılar bizi muhteşem gülümsemeleriyle ama ben gözlerini okudum tek tek: "Nanıskym! Welcome Sir! Nanıskym! This way please oorrrrrrroozzpppçççcccğğğğ"

Havaalanından dışarı adımımı atar atmaz telefonumu düşürdüğümü farkediyorum, hemen koşuyorum Emirates gişesine "aman aman" diyerek...Uçağı aratıyor telsizli abla, ama hiçbirşey bulunmuyor. Sağlık olsun diyorum, zaten fazla bir arayanım da yoktu...

Muscat'a görür görmez aşık oluyorum. İlk dikkatimi çeken şey, burası tıpkı Tropico oyunundaki adaya benziyor - ada olmamasına rağmen - neredeyse "Vebba Vevbba Vevbba!" diye şarkısını duyar gibiyim. Heryerde palmiyeler, yeşillik...İkinci dikkatimi çeken şey fantastichen cami tasarımları..Otel desen muhteşem, keşke biraz vaktim olsaydı da tadını çıkarabilseydim! Apar topar toplantıya gidiyoruz Muscat ofisteki elemanlarla...
















Bir bakıyoruz aaa bizim Lübnanlı süper-komik Remzi de burada, yaşasın! Ciddi toplantı ortamımıza renk katıyor, komiklikleriyle..En ciddi adamları güldürdüğünü gördüm, söylediklerini ben söylesem, yaptıklarını ben yapsam olmaz, ama o yapınca en sert adamlar bile göbeklerini tuta tuta gülüyorlar...

Toplantılar silsilesinden sonra otele gidiyoruz yorgun argın. Remzi "Bilardo oynayalım" diyor, "Aaa ne güzel, tamam!" diyorum. Üstümü değiştirip aşağıya iniyorum, bir bakıyorumn bilardo dediği snooker! Snooker oynayan tek Türk olduğumu hayal ederek Eurosport'tan gördüğüm kadarıyla yalan yanlış oynuyorum. Ajay'i görseniz, sanki ingiliz beyefendisi, bir smokini eksik! Hepimizi yeniyor kolayca, geceyi kapatıyoruz.


Ertesi sabah otelin muhteşem manzarasına karşı kahvaltımızı ediyoruz, Ahh keşke birkaç günüm olsa buranın tadını çıkaracak, ama hayır, dokuzbuçukta yine toplantı...Akşamüstü otele döndüğümüzde lobideki kuyruklu piyanoyu kestirdim gözüme...Ajay'i de aldım yanıma, oturdum başına...Beraber bir Billy Joel çalıp söyledik, bol bol alkış aldık! Sonra güzelim manzaraya son kez bakıp Doha'ya gitmek üzere yola çıktık...















Doha (Qatar) ile ilgili tek güzel şey otel odamdı...Otel odamla ilgili tek güzel şey de muhteşem koltuğuydu ama küçük mutlulukların insanı olarak çok keyif aldım oturup ayaklarımı uzatmaktan. Ertesi gün yapcağım demoyu hazırladım özenle, herşeyi hazır ve çalışır bir şekilde bırakıp uyuttum bilgisayarımı...Dile kolay yirmi kişi izleyecek canlı demoyu...Oteldeki herkes aşırı kibar, boğulma noktasına getiriyorlar insanı. "Splendid" falan gibi garip ingiliz ekolü kelimeler kullanıyorlar. Oda servisinden tost istedim peynirli, "EXCELLENT CHOICE SIR!" falan diye coştu adam. Havaya girdim ben de, ne seçim yaparmışım diye...

Otelin canlı müzikli iki adet barı var dediler, bakalım dedik, birincisinden içeri girer girmez hayatımda gördüğüm en garip bar olduğuna emin oldum.
Yüzlerce filipinli düşünün, boy ortalaması 1.40, hepsi dansediyor...Sahnede bir tane filipinli gay herif, yanında üç tane filipinli kız..Herif kıçını sallıyor, hep bir ağızdan "HALLELUJAAAAHHH" diye bir şarkı söylüyorlar! Nooluyoruz, nasıl biryer burası derken bir anda kızların birisi sahneden atladı, "Moşi Moşi goşi fatta-mi" diye çığlık çığlığa bi şarkı söylemeye başladı...Müziği dinleyince anladım ki "Don't you wish your girlfriend was hot like me"'yi söylüyomuş...Biz hemen kaçtık oradan.

Diğer barda bulgar bir kızla herif, herifin elinde 80'lerin sapının ucu olmayan elektronik gitarlarından var, "We dort need one educamon" diye coşuyolar...Allah allah diyerek odalarımıza kaçtık oradan da...Ertesi sabah toplantıda tam adam beni tanıtırken ve sahneye (sahne mi neyse o işte..kürsü..) bilgisayarımın çökmesi, yeniden başlatırken en cool halimle başka şeylerden bahsederek izleyicilerin dikkatini dağıtışım, binbir duamın kabul olması sonucu ikinci seferde herşeyin çalışması ve alnımın akıyla toplantıdan çıkışım...Sonuçta Dubai'ye dönüş...

Sonsöz: Cep telefonum kapalı birkaç gün için!

3 Comments:

  • boyu baz alirsak bende filipinli miyim:(?

    aysim

    By Anonymous Anonymous, at 12:08 AM  

  • simdi egerki bu otelde herkes asiri kibarsa ve room service'de excellent choice,sir! diyolarsa bu otelsin bir doha ritz-carlton olmasi kuvvetle muhtemeldir:)) bildim mi?

    By Blogger Ozgur Gercek, at 3:32 PM  

  • hayir bilemedin...heheh.

    By Blogger Daffodil-11, at 7:00 PM  

Post a Comment

<< Home